8.9.08

biraz da hayvanlar aleminden konuşalım

Siyam dövüşçüleri:
Akvaryum meraklılarının yakından tanıdığı siyam dövüşcülerinin (Betta sp.) erkekleri, renkli ve güzel görünümlü balıklardır. Eğer iki erkek aynı akvaryuma konursa, bunların bitmeyen kavgaya tutuştukları görülür. Kopan kuyruk ve yüzgeç parçaları yetmiyecek, bu dövüş fasılalarla ölüme kadar sürecektir.

Atıcılık şampiyonu nişancı balığı (Toxotes jaculator):
Okbalığı da denen bu balık, suyun dışındaki bir sineğe % 100 isabetle tükürür. Suya düşürür. Bu isabetli tükürme, aslında ağızdaki suyun fışkırtılmasıdır. Sinek veya böceğin hareketsiz olması yani bir dal veya yaprak üzerinde bulunması gerekir. Nişancı balığı dudaklarını hafifçe suyun dışına çıkarır ve atışını yapar. Su yüzeyinden iki metreye kadar uzakta olan yem, isabet alıp düşünce, atışı yapan balık veya büyük ihtimalle yakınındaki arkadaşlarından biri tarafından yutulur .

hayvan deyip geçme ilginçtir onlar:
Kefal balıklarını avlama yöntemlerinden biri de kargılı ağlarla gerçekleştirilir. Bu yöntem, kefallerin suda rastladıkları bir ağın üzerinden atlayarak diğer tarafa geçme özelliklerine dayanarak uygulanır. Sığ sulara vertikal olarak uzatılan ağa, belli aralıklarla monte edilen kargılar, fanyalı ağlarla donatılır. Sudaki ağı gören kefal sürüsündeki balıklar ardı sıra veya beraberce atlarlar. Oysa suya düştükleri noktada kargıların suyun yüzeyinde tuttukları fanyalı ağ bulunmaktadır. Kefallerin bazen yüzeydeki kayığın gölgesini de bir set olarak algılayarak atladıkları ve teknenin içine düştükleri bilinir. Bu özel davranış, kargılı ağların icadına yolaçmıştır.

yunuslar:
Yunuslar melan adı verilen sürüler halinde dolaşırlar. Eğer yunusun yanında yavrusu varsa ve bir köpek balığı yakınlarına gelmişse yunusun saldırısı kaçınılmaz olacaktır. Köpek balığının uzaklaşmaması halinde, kıvrak hareketleri sayesinde köpek balığından zarar görmeyecek olan yunusun sert çene darbeleri, rakibine ölümcül yara açabilir.

timsahın şefkati:
Timsahların korkunç predatörler olduğu bilinir. Timsahların dişleri arasındaki yiyecek artıkları bir kuş (Balıkçıl) tarafından temizlenir. Ağzını açık tutan timsah, bu kürdan görevini yüklenen kuş ağzına girdiği halde ona en küçük bir zarar vermez.Hem dişi hem erkek timsah, açılmakta geciken yumurtalarının kuluçka devresini ağızlarında tamamlatırlar. Yavrularını da ağızlarına alarak su ortamına taşırlar.

yumurta piçinin fendi:
Guguk kuşunun (yumurta piçi) dişisi yumurtalı bir başka yuvaya, bir adet kendi yumurtasını ana yokken bırakır. Yumurtalar açılınca yavrular çıkar. Ana, yavrulardaki farkı da, yumurta safhasında olduğu gibi algılayamaz.Guguk kuşunun yavrusu daha iridir. Yemi kapar, diğer yavrular kısa zaman sonra ölür ve bir başka kuş türünün üyesi,yani guguk kuşunun yavrusu yuvadan uçar...

Kuzey Amerika’da yaşayan dalgıç kuşu besinini suya dalarak temin eder. Özellikle salmon yumurtaları en öz gıdalarındandır. Bu kuşlarda su altındaki görüşü sağlayan ikinci bir gözkapağı bulunmaktadır. Aynen balıkadamın görmesini sağlayan gözlük gibi. Bu kuş aynen bir penguen gibi su altında dolaşarak besinini sağlamaktadır.

onlar da öğrenirler:
Bir balığın aynı dürtüye farklı cevaplar verdiği gözlenmiş normal olaylardandır. Örneğin, zıpkınlı balıkadamı tanımamış orfoz gibi kayabalıkları, merakla ona yaklaşır. Ama tanımış olanlar saklanır. Ya da balıkadam tarafından yemlenen bir balık dostluğu öğrenerek insandan kaçmamaya motive edilebilir. Bu durum yapısal (strüktürel) veya yapısal olmayan (Motivasyonal) değişimlerin balığın hareket kabiliyet ve kapasitesine olan müşterek etkisi sonucu ortaya çıkar.İnsandan zarar değil besin geldiğini öğrenen balık kendisini okşatabilir.

balıklarda korku ve sakınma:
Bu tip davranışlarda en önemli etken, sosyal etkileşimler sonucu ortaya çıkan öğrenmedir. Davranış, öğrenme sonucu hayata geçirilir.Korku, bazı türlerde göç olayını yaratır. Örneğin, 1966-67 yıllarında Manş Denizi yöresindeki ringa balıkları ani olarak av vermemeğe başladı. Araştırmacıların ısrarlı çalışmaları sonunda, Yöredeki avcı teknelerinden, yolcu gemilerine, her türlü ticari teknelerden petrol tankerlerine kadar çevreyi saran yoğun deniz trafiğinin gürültüsü. Ayrıca, avcı teknelerin motor, trol, ırgat ve her türlü deniz seyrüsefer gürültüsünü de beraberinde getirdiğinden, ringaların bu gürültüden kaçmak üzere 150 m. derinliklerin altına çekildikleri anlaşılmıştır.Korkunun, bazı türlerde bireyin kendini toplumdan izole etmesine sebep olduğu da ortaya konmuştur. Öte yandan balıkta korku yaratan, ancak sıkça tekrarlanan bir neden, giderek yolaçtığı tipik davranışı ortadan kaldırabilir. Örneğin, balığın ağa vurmasını sağlayan gürültü yapmak, labut sallamak veya teknenin içinde tepinerek ses üretmek, zamanla alışkanlık yaratır böylece tepki olarak sergilediği davranış sonunda, ağa vuran balık artık av vermez olur.Ekolojik değişimler ile fizyolojik tepki ilişkileri konusunda kavram ve yorum analizlerini sağlıklı yapabilmek için, daha çok araştırmaya ihtiyaç vardır.
Prof. Dr. Sumru ÜNSAL tarafından gönderildi @ 17:21 0 Yorum

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa